Scrum master’ın görevlerinden biri de retro spective’leri facilitate etmek. Retrospective nedir dersek 🙂 aslında sadece scrum team’in katılımıyla o sprint’in nasıl geçtiğinin değerlendirilmesidir diyebiliriz, kısaca. Scrum master olmanın en zor yanlarından biri de belki retrospective’leri her sprint sonunda bir nebze de olsa eğlenceli hale getirmek. Ya bu hafta da yapmasak olmaz mıyı 😀 ilk duyan sanırım ben değilimdir. Ancak tabi her yöntem her takım ya da hafta için uygun olmuyor, bazen biraz evirip çevirmek gerekiyor. Arada scrum.org’un blogunda yazan deneyimli scrum masterlardan biraz kopya çektiğim doğrudur. Konu en sonuncu retro’ya gelince ise işler biraz daha zorlaşıyor.
Yani mevcut takım artık beraber çalışmayacaksa. Belki çok fazla rastlanan bir durum olmayabilir ancak şirketten şirkete değişmekle eminim sık yaşanan durumlar da oluyordur. Alınacak feedbackler bu durumda ekstra değerli oluyor. Bir diğer taraftan takımda yer alan kişilerin burada yer almaktan duyduğu mutluluk/mutsuzluk/kazancı duymak da ayrı değerli.
Peki son retroda neler almak istediklerimizi artık biliyoruz. Ancak konu biraz dağıldı. Bu kadar farklı şeyi bir arada yönetmek zor olabilir. Bir de eğer bir ayrılma durumu olacaksa bu da biraz duygusal bir ortam oluşturacak. Çünkü uzunca bir süre bir arada beraber çalışan bir takım aslında büyük bir aile de olmuş oluyor. Birinin sevinciyle sevinip, diğerinin üzüntüsüyle üzülüyorsunuz. Biri birşey isteyince hepiniz onun için istiyorsunuz falan filan 🙂 Bu durumda yine son retrolarda neler yapılabilir scrum.org’da biraz arıştırıp biraz da kendi takımımızın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak şöyle bir yol haritası izledim. Sondan 3. retroda takımın tüm süreci ve şirketi değerlendirmesini istedim. Çok faydalı feedbackler aldık. Biz neyi iyi, neyi kötü yaptık, neyi daha iyi yapabilirdik, bu süreçte şirketin neleri nasıl değerlendirdiği uzun uzun tartışıldı. Sondan 2. retroda biraz daha kişisel olarak süreci değerlendirme üzerine gittik. Bir birey olarak takımın her üyesinin bu takıma ne kattığını ve neler alarak ayrılacağını konuştuk. Hepimizin enerjisi çok yükseldi. Özellikle kişinin kendini değerlendirmesi her ne kadar çok zor birşey olsa da bir yandan da moralini arttıran, daha iyi, daha değerli hissettiren bir yaklaşım. Ve ne aldığımızsa tabi herkesin değişir ama bir scrum takımında yer almanın en büyük artısı sanırım aileden kadar yakın hissedebileceğiniz yeni arkadaşlar kazanmak. Şimdi son sprinti koşarken duygusal bir son kapanış retrosu bizi bekliyor. Retrosu yapılmayan sprint bitmezmiş. Artık yemek yerken mi, rakı içerken mi yapılır bilinmez 🙂 Zor bir retro olacağı kesin. İyi hafta sonları!
Leave a Reply