Rebloglamamaya dayanamadım 🙂
Herşey sahip olmakla ilgili sanırım. Sahip olduklarımızın değerini biliyor muyuz acaba yoksa elimizde oldukları için artık ilgimizi yitirdik ve yeni ufuklar mı arıyoruz. İnsanlara duyduğumuz yakınlık anları bizi onlara karşı kabalaştırıyor mu acaba? Ya da alışmışlık dikkatimizin dağılmasını ve artık dikkate gerek olmadığını mı düşündürtüyor. Peki bu durumun ortaya çıkardığı sonuç : yakın gördüğün kişilere kaba, ilgisiz ve dikkatsiz, yakın olmadıklarına karşı harkulade bir incelik ve zerafet. Peki ama sınırları nerede kaybediyoruz. Paylaşılan şeyler bizi birbirimize yaklaştırırken, sırlarımız, zayıflıklarımız ve rutinlerimiz çok fazla büyüyüp, artık görmezden geldiğimiz şeyler haline mi dönüşüyor. Değişmek maddenin, enerjinin herşeyin doğasında varken, neden diyerek değişimi eleştirmiyorum. Sadece anlamaya çalışıyor, Güzel devam eden şeylerin arkadasındaki dönüşümü görmek istiyorum sadece. Kurulmuş onca cümle varken neden artık bir cümle dahi kuramayacak hale gelir insanlar. Alışmak mı oluyor acaba bu, yoksa ilgisini yitirmek mi oluyor. Yoksa dönüşen herşeyin arasında eski kalan şeyler sıkışarak ( evet değişim çarklarının arasından sıkışan…
View original post 163 more words
Leave a Reply