Bahçeşehir Üniversitesi tarafından ayda bir düzenlenen ve merak edip de şimdiye kadar çeşitli sebeplerden katılma şansını yakalayamadığım Mobil İstanbul konferanslarından birine bugün sonunda katılım sağlayabildim. Öncelikle tabii ki organizasyon için canla başla uğraşıp heyecanla hazırlayan öğrencilere teşekkürler 🙂
Konferansın konusu 2014’te Mobil Trendlerdi. Ama konusu ve içeriği hakkında çok fazla detaya girmeyeceğim. Çünkü konferansı sunan kişi teknoloji sektöründe çalışıp olması gerektiği gibi trendleri takip edip bunu aktaran yani meraklı her meslektaşımızın yaptığını yaptı aslında. Teknolojiyi yakından takip eden biri olarak zaten neler anlatılacağını tahmin ediyordum. Mobilin gidişatı, giyilebilir teknolojiler, yeni birkaç trend, çalıştığı şirketten haberler..
Bunlarla beraber farklı olan uzun zamandır üniversitede bir konferansa katılmamış olmamın getirdiği belki de bir avantaj olarak kendimi bir an geriye çekip dinleyiciler arasındaki farkı gözlemlemekti.
Üniversite yıllarımda derslerim el verdiğinde sektör hakkında biraz daha fazla bilgi sahibi olabilmek ya da farklı bir şeyler öğrenmek için katılabildiğim tüm konferanslara katılmıştım. Kabarık bir seminer katılım belgesine sahibim 🙂 Ama aslında olayın özü de burada.
Henüz sektöre atılmamış insanlar(öğrenciler) bir şekilde her şeyi merak edip her bilgiye aç, kendilerine sunum vermeye gelen herkesi sunum yaptığı konuda kahin derecesinde bilgi sahibi sanma yanılgısına sahip. Katılımcılar 3 farklı sebepten seminerlere katılıyorlar. Tabi konumuz genel seminerler, eğitim içeriklilerden bahsetmiyorum. Ya sektörde çalışandır ve çevresini genişletmek istiyordur, ya sektöre henüz girmemiş ve ne kapabilirim merakındadır ya da seminerlerde neler olup bitiğini merak eden uzun süredir gitmemiş bizim gibi pazarlayan da bilgisi eksik de olmayan gruptadır. Sorulan sorulardan kimlerin sektörün içinde kimlerin değil olduğu o kadar net anlaşılıyordu ki. Konuşmalarındaki heyecan, karşılarıne 2014 yılı için gerçekten içtenlikle inanılarak sorulan sorular. Bir diğer yandan çalışan grupsa, açık yakalayıp böyle dediniz ama aslında böyle değiller. Ve sunumu yapan kişinin cool bir şekilde durumu toparlamaları.
Tabi ki bu sunum hiç birşey katmadı değil. Kaçırdığım birkaç teknoloji haberi olmuş 😛
Beklentiler zamanla artıyor. Bilgi açlığını doyurmanın yolları bulunuyor. Neyi nasıl öğreneceğini, öğrenmeyi öğreniyorsun zamanla. Ama yine de öğrencilerin heyecanını görmek güzeldi. Belki de çalışanlara ve öğrencilere farklı seviyelerde sunumlar yapılmalı. Bilmediğim birşey dinlemeliyim ki dikkatimi çeksin. Mesela Google’dan biri getirilip henüz söylentisi bile çıkmamış ürünün ayrıntılarını anlatsın gibi.
Bilgi arttıkça beklentiler, beklentiler arttıkça da açlık doyumsuzluk daha çok artıyor. Belki herkese açık konferanslarda ilgi çekmek için bunlar da düşünülebilir. Bir arkadaşımın tabiriyle piyasanın mutfağında olan insanlar olarak, bunlar biraz yavan geliyor maalesef..
İyi akşamlar..
Leave a Reply